12 Ağustos 2024 Pazartesi

Talas Muharebesi

 Talas Muharebesi: Türk ve İslam Dünyasının Kaderini Değiştiren Zafer

 

Talas Meydan Muharebesi; ilk müttefik Türk ve İslâm orduları ile Çin ordusu arasında yapılan meydan savaşıdır. İslamiyeti henüz kabul etmemiş Türklerin, Orta Asya'da İslam dinini tanıtıp yayan Araplarla beraber Çinlilere karşı Talas'ta yaptıkları bu harp, sebep ve sonuçları bakımından çok önemlidir.

Göktürk İmparatorluğunu yıkmış olan Çin'in başındaki Tang Hanedanı (618-906) döneminde İmparator Hiwan-Çang (713-755), Türk Hanoğlularının hâkimiyetindeki Şaş/Taşkent şehrini ele geçirmek istedi. Bu amaçla Taşkent Seferine çıkan Kuça Valisi Kao Sien-tche, kısa sürede Taşkent hükümdarı Bagatur-tudun'u esir alarak Çin İmparatoruna gönderdi.

Bagatur-Tudun'un öldürülmesi üzerine oğlu Tüen-en, başta Karluklar olmak üzere bölgedeki Türk boylarını Çin'e karşı birlikte harekete çağırdı. Ancak Göktürklerin yıkılmasından sonra henüz birliğini kuramamış olan Türkler, Çin kuvvetleriyle tek başlarına mücadele edemeyeceklerini bildikleri için Abbasilerden yardım istediler. Ziyad bin Salih komutasında gelen İslam ordusu, yardımcı Türk kuvvetleriyle birleşti. Bunu haber alan Çin komutanı Kao Sien-tche de 100.000 kişilik orduyla Talas şehrine geldi ve burada müttefik kuvvetlerle karşılaştı. 751 yılı Temmuzunda başlayan savaş, pek şiddetli bir şekilde beş gün devam etti. Savaşın son gününde Çin kuvvetlerinin arkasına sarkan Karluklar düşmana ağır bir darbe indirdiler. Kao Sien-tche, az bir kuvvetle canını zor kurtarabildi. Savaşta Çinliler, elli bin ölü ve yirmi bin esir verdiler.

Talas Meydan Muharebesi'nin zaferle sonuçlanması, Türk, Çin, İslam ve dünya tarihi ile medeniyetinde çok önemli etkiler bıraktı. Çinliler, Talas yenilgisinden sonra 20. yüzyıla kadar Tanrı Dağları'nın (Tiyenşan) batısına geçemediler. Batı Türkistan, Çin tehlikesinden kurtuldu.

Karluklar, Talas Zaferinden on beş yıl sonra, 766 tarihinde Tanrı Dağları'nın batısında ve Çu Irmağı boylarında bağımsız bir Türk devleti kurdular. Türkistan'daki Kamlık Buda ve Mani dinlerindeki yerli ve göçebe Türklerle Müslümanlar arasında serbest ticaret, dostluk ve iyi ilişkiler başladı. Türkler, Müslümanlarla tanışıp, İslam dinini yakından tanıma fırsatına kavuştular. İslam dininin üstün esasları ve gelişmiş hali, buradaki Türklerin İslamiyeti benimsemelerine sebep oldu. İslam medeniyet dairesine Orta Asya'da binlerce Türk dâhil oldu.

Türkler, kâğıt yapmasını Araplara öğretti. Semerkant'taki imalathanelerde yapılan ipekten kâğıtlar, Orta Doğu ve Akdeniz'e yayıldı. Müslüman Araplar, hâkimiyetlerindeki bölgelerden öğrendikleri kâğıdı imal ederek medeniyetin bütün dünyada hızla yayılmasına hizmet ettiler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder